diğer insanlarla kurduğum bağlar kadar bu dünyada izimin kalacağını düşünen bir insan olarak yapayalnızım.


farkındayım, önemsiz milyonlarca insandan biriyim. bi şeyleri değiştirebilecek çok az insan var şu dünyada, ben de onlardan biri değilim. ama haddimi de bilmiyorum. madem sıradan bir insansın, dümdüz yaşa öl git işte. niye bambaşka aksiyonlara girmeye çalışıyorsun ki şu hayatta?


kameradaki yansımama bakıyorum. bu sen değilsin ki diyorum. gözümden akan yaşa bakıyorum, neden diye soramıyorum. yüzlerce neden var çünkü biliyorum.


ölüp gidicem bir hiç uğruna, diğer milyonlarca insanın da olduğu gibi. sayılarla aram pek iyi değil, milyonlarca ifadesi komik kaçıyor bu yüzden. benim ifade edemeyeceğim, aklımın alamayacağı kadar büyük sayılar söz konusu. ama kelimelerle de aram iyi değil, bu mektubu buraya kadar okuduysan anlamışsındır zaten.


kalbimi kırıyor.
herkesin yaşamak dediğimiz bu korkunçluk içinde daha az parçalanmaya çalışarak batıp çıkması ve hiç soluklanamayışımız kalbimi kırıyor.
hayat buysa ve birden ölüp gideceksek eğer, ben hayatımın böyle bir şey olmasını istemiyorum.

birazdan bi deprem olabilir.
birazdan tepemize bir bomba düşebilir.
birazdan rastgele sıkılan bir kurşun bana değip geçebilir.
kalbim anlamadığım bir neden yüzünden aniden atmayı bırakabilir.
tam şimdi, yazdığım bu satır yarım kalabilir. 
bu gece göreceğim kabusların bir uyanışı olmayabilir.
her şey kocaman bir kabus olabilir.

birazdan ölüp gideceğim belki, ama yaşadın mi diye sorarsan yemin ederim ki yaşamadım. bi an bile yaşamadım. yaşamak dediğin şey bu tutsaklık hissi olamaz. yaşamak dediğin şey bu boğazındaki burukluk, yutkunamayışın olamaz.  en yakınındaki insanla bile vedalaşamayışın olamaz. bu yaşamak değil be. gerçekten değil. ölüp gidiyorum, ölüp gidiyoruz bi kez bile nefes almadan.

sevmeden, sevilmeden, içimizden geldiği gibi gülümseyemeden, sesimizi kısmaya çalışmak yerine içimizden geldiği gibi hıçkıra hıçkıra ağlayamadan, bazen çığlık bile atamadan. öylece ölüp gidiyoruz.

hiçbişiy kalmıyor arkamızdan, koca bir hiçlik. tıpkı öncemiz gibi. 
niçin vardık ve niçin yokuz ki?



ah,
keşke biraz olsun yaşayabilsem.
keşke biraz olsun ölebilsem.

*



biliyorum bu dünyada varolan her şey sayısınca acı ve haksızlık var. biliyorum, bizden geriye kalan tek bi şey varsa o da kırık dökük yanlarımız. biliyorum, ben hiçbir zaman olmak istediğim insan olamıycam. biliyorum, hiçbir zaman cesur bir insan olamıycam. biliyorum, hep bu aptal bloga mektuplar yazmaya devam edicem. biliyorum, kimse okumayacak tüm bunları. biliyorum, yapayalnız ve delirerek ölücem. biliyorum, zeynep haklı benden bir bok olmaz. biliyorum, hayat böyle yaşanmaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

duygusal küflü peynirin isyankar objektifinden-

Momo ya da zamanı kurtaran küçük kızın masalı

Maki’ye Mektuplar -1