elveda.
yorulmuşsun. içten bir sese ciğerden bir muhabbete hasret kalmışsın. çok sıkmışlar canını, kaçıp gitmek istemiş yapamamışsın. artık yaralı bir askere benziyor yüzün, gözün biraz daha kara. gölgen kısalmış hem, ölülerle konuşmayı alışkanlık etmişsin kendine. her geçen gün biraz daha silmiş seni buralardan, konuşmayı gereksiz bulur olmuşsun. bütün bunlar olurken keşke o uzun yollar bir yerden seni bana getirseydi, birlikte sussaydık, birlikte ağlasaydık her şeye. bir daha hiçbir ışıktan geçerken yalnız bırakmasaydım seni, zamansız karşılaşmalarımızdan şiirler inşa etseydik, derdini şiirle sarsaydım, sımsıkı sarılıp avutsaydım. ama olmadı ve bazı şeyler için çok geç artık, bunu ben bile anladım. hayat, hem sana hem de bana ve şu sıralar birlikte büyüdüğümüz herkese ve her şeye bok gibi davranıyor, farkındayım. Ama senin ismini söylerken bile bir kuş kanat çırpıyor kalbimin içinde, evet hala. Her şeye rağmen diyorum, dayanılabilir hayatın bu lekelerle dolu yüzüne. Beklem