Kayıtlar

Haziran, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

muhit’e

Resim
muhit: bir kimsenin sürekli ilişkiler içinde bulunduğu topluluk, çevre. ben muhit’e kaydolup derdimi dökeli üç, muhit kapanalı bir sene olmuş. muhit’e kaydolduğum o yaz gecesini hatırlıyorum, yalnız, mutsuz ve kalbi kırık bir çocuktum. paylaşmak istediğim onlarca şey vardı ama konuşabileceğimi, kalbimden geçen onca şeyin kelimelere dökülebileceğini ve bir yere bir yerlere ulaşabileceğini bilmiyordum. bir kere kendimle ilgili çok büyük problemlerim vardı, pek çoğumuz gibi. kendimden nefret ediyordum. vücuduma, yüzüme hatta gülümseyişime bile tahammül edemiyordum. başıma gelen her türlü kötülüğü kendi içimdeki o kocaman kara deliğe bağlıyordum, ben uğursuzum ben lanetliyim diyordum. kendimi yaşlı bir kocakarı gibi, belki biraz daha kibarlaştırılmış haliyle bir nine gibi hissediyordum. insanların derdini dinliyor, çözümler sıralıyordum ama konu bana gelince sadece boynumu büküp kilometrelerce yükü kendi başıma omuzluyordum.  ağlamanın bir zayıflık belirtisi olduğunu düş

1.50 ve öfkeli

Öfkeliyim. Bir şeylerin hep daha azı olmaktan, kendimden nefret etmekten, kendimi sevdiğim insanların yanındayken bile sevememekten öfkeliyim.  Yoruldum. Ağlayarak uyumaktan, uyanmaktan ve kabuslarla her iki evrede de sarmaş dolaş olmaktan yoruldum. Boğuldum. Bu beden boğuyor beni. Gökyüzü bile dar geliyor bazen, çok bunalıyorum. Yurtsuzum. Bir kaplumbağa gibi çekip gidemiyorum, yolumu bulamıyorum. Çekip gidecek cesaretim de yok zaten. Bilmiyorum. Ne istediğimi, ne hissettiğimi kim olduğumu bilmiyorum. Ne yapmaya çalıştığımı da bilmiyorum. *** Sadece artık bir kargayla yoldaşlık eden ressamın hikayesine bile ağlayamadığımı, kalbimin ellerimden kayıp gittiğini hissediyorum. Belki kendim olarak tanımladığım tek şey ruhumken buharlaşıp uçuyormuş gibi hissediyorum. Ama pozitif anlamda değil, göğe karışmıyorum, bi yağmur bulutu olmuyorum. Öylece kalıyorum arada. Şiir kitaplarına gömüldüm yine, ağlaya ağlaya şiir okuyorum. Birçok hayat, yaşanamamış onca şey k