'beni yanlışlıkla çıkardılar sahneye'

Sızısı yüreğimin ta derininden kopup gelen biricik dostum,
bu mektup senin için.

Bu,asla sahibine ulaşmayacak mektuplar serisinden bir parça.
Burayı hiç bulmayacak,bu satırları okumayacaksın,okuma ki o güzel yüreğini bir de ben burkmayayım.

-

Benim kahramanım hep Momo'ydu,okuduğum ilk günden beri hiç değişmedi.Momo için ''İnsanları öyle güzel,öyle içten dinlerdi ki,insanlar yanında huzur bulurdu.Doğayı dinlerdi,hayatı dinlerdi,her şeyi dinlerdi.'' demişlerdi.Sen de öyle dinlerdin işte beni,hiç orada yokken bile.Hatta biz tanışmamışken bile.Bazen düşünüyorum bir takım olaylar gelişmeseydi ve hayat bizi dert ortağı etmeseydi eğer,ben seni hiç tanımasaydım mesela, bu hayat nasıl daha da katlanılmaz olurdu...

Kendime bile söylemeye çekindiğim sırlarımı döktüğüm insan,belki hıçkıra hıçkıra ağladığım şeyler sana anlatırken çok daha az acıtıyordu canımı.O yüzden o kadar çok konuşuyordum.Ne olursa olsun beni dinlerdin ama,hiçbir sebebin yokken,en umursamaz gözükürken bile,hep dinledin biliyorum.

Hani zamanda ileriye geriye gitmekle ilgili hayaller kurarız ya,tek bir hakkımız ve sınırsız seçeneğimiz olsaydı eğer; sahil kenarında uyurken ve kabuslarınla boğuşurken gelip sana sımsıkı sarılmak isterdim.Çocukluğuna gitmek isterdim ''Geçecek,izi kalacak ama geçecek.'' derdim.Nasıl bir insan olacağını anlatırdım sana masal niyetine.Belki de dayanamaz,söylememem gereken şeyleri söylerdim.Sadece bil isterdim ki,ne hissettiğini biliyorum ve hiçbir zaman yalnız olmadın,olmayacaksın da.Yakın olmadığımız/olamayacağımız bunca süre hiçbir şey ifade etmiyor ve etmeyecek de.Zamanın yeri yürek ve bazı saat çiçekleri asla ölmez,hep taze kalır.

Yüzündeki o gülümsemeyle,birlikte susabilmemizle,ikimizin de her türlü sevgi gösterisine engel olduğunu düşündüğümüz dikenlerimizle,kırıklıklarımızla...paylaştığımız ve paylaşamadığımız her şeyle sen hep benim biricik dostum,kahramanım,aklıma yüzü düştüğünde gülümsediğim insan olarak kalacaksın.

''Bu olursa ne istersen yapacağım.'' demiştin ve ben gerçekleşmesini o kadar çok istemiştim ki.Suratıma dümdüz bakıp söveceğini bile bile ''Mutlu olmanı istiyorum.'' diyecektim.Verdiğin sözden dönmeyeceğini biliyordum çünkü.

Zor bir şey istediğimin farkındayım,o dilek de gerçekleşmedi biliyorum ama,sen de yine mutlu ol olur mu?

Mutlu olmasını en çok dilediğim insansın,ismini aldığın karakter kadar nahif,onun kadar bu dünyaya yabancı,onun kadar tutunamayan,ama bir o kadar da güçlü olma çabasından taviz vermeyen...Canım dostum,hayat sana hep güzellikler getirsin.Ne beni,ne kaybettiklerimizi,ne de döktüğümüz gözyaşlarını hatırla isterim.

Hayatının öyle bir dönemi olsun ve mutlu olacağın seni seven öyle güzel insanları bul ki;
İleride şu günler aklına düştüğünde bir sigara yak,o güzel gülümsemen belirsin yüzünde,görmüş geçirmiş bir insan olarak ''Biz de vaktinde yaşadık bunları oğlum.'' de ve geç git tüm o kötü anılardan istiyorum.

Elimden gelse bütün hüzünleri silerdim yüreğinden,ama elimden gelmiyor.O yüzden gideceğin yerde mutlu ol.

Belki ben de yaşamayı öğrenirim sen yokken.Bir gün bir yerde rastlaşır ve sımsıkı sarılırız birbirimize geçip giden yılların hasretiyle.

O zamana değin kendine iyi bak.

seni kocaman seviyorum.


"Ya öbür tarafta ne var?”

“İşte orada, bazen taa içinde duyduğunu söylediğin müziği bulacaksın. Ama, artık sen de o müziğin içindeki bir ses olacaksın."


-Maki.


-Kapanış,
Dolu Kadehi Ters Tut-22

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

duygusal küflü peynirin isyankar objektifinden-

-

1.50 ve öfkeli